Karma, Hinduizm ve Budizm gibi Doğu dinlerinde sıklıkla kullanılan en önemli kavramlardan biri olarak gösterilir. Kelime anlamı ‘’eylem’’ veya ‘’iş’’ olan karma, kişilerin hayatlarındaki eylemlerinin sonuçlarının bir şekilde karşılarına çıkacağını ifade eder. Bu noktada sonuçlar, kişilerin geleceğinde veya reenkarnasyon geçirdiği dönemde de ortaya çıkabilmektedir.
Karma, günümüzde sadece Doğu dinlerine mensup kişilerin değil birçok insanın hayatındaki olayları açıklayabilmek için kullandığı bir kavram olmuştur. İyi bir davranış sergileyen kişiler, hayatlarında bu davranışın karşılarına daha güzel sonuçları çıkaracağını düşünürler. Bu nedenle karma, kişilerin hayatlarında oluşan olayların asla rastgele olmadığı ve kişilerin eylemlerinin her zaman bir sonuca varacağını ifade eder.
Fakat birçok insan, karma kavramıyla kader olgusunu birbirine karıştırmaktadır. Fakat karma, kader olgusundan çok daha farklı bir kavramdır. Kader, kişilerin hayatlarında yaşanan olayların önceden belirlendiğini ifade ederken karma, kişilerin eylemlerinin bir sonucu olduğunu ifade eder.
Ayrıca karma, insanların hayatlarındaki olayları açıklayabilmek amacıyla da kullanılır. Kötü bir davranış sergileyen kişilerin yaptıkları hata nedeniyle ileride çok pişman olacağı düşünülür. Bu nedenle Doğu dinlerindeki insanlar, karma kavramı nedeniyle her zaman iyi eylemlerde bulunmaya yapmaya özen gösterirler.
Karma Yasası Nasıl Çalışır? Karma Bireysel Mi Bütünsel Midir?
Karma, doğası gereği hem bireysel hem de bütünsel bir kavramdır. Bireysel karma yasasında herkesin bir kader döngüsü olduğuna inanılır. Karmaya göre hayatlarımızda eylemlerimizin sonuçları bireyseldir fakat bütünsel bir varoluşta yer aldığımızdan etkileşim alanındaki noktalar da kader döngümüzden direk veya dolaylı olarak etkilenmektedir. Bireysel eylemlerimiz, kendimizi etkilediği gibi ilk olarak aile, mahalle ve şehir gibi birinci dereceden unsurları da değiştirir. Karma kavramını bilen her insan, düşünce ve eylemini kolektif bir bilince yönelik oluşturur. Bilinç seviyesi düşük olan bireyler ise toplumların kendi eylemlerinden etkilendiğini bilmediğinden kaos enerjisini dört bir yana yayarlar.
Kötü Karma Nasıl Yok Edilir?
Kötü karma, birçok insanın hayatında en az bir kere karşılaştığı bir kavramdır. Kötü karma, kişinin geçmişte yaptığı hataların sonucu olarak ortaya çıkan olumsuz enerjidir. Bu olumsuz enerji, kişinin hayatında birçok soruna neden olabilir ve kişinin mutsuz olmasına yol açar. Fakat kötü karma temizlenebilir ve kişi yeniden pozitif bir enerjiye sahip olabilir. Kötü karmadan kurtulmak için şu adımlar izlenmelidir;
1. Kötü karmayı temizlemenin ilk adımı, kişinin geçmişte yaptığı hataları kabul etmesidir. Kişi, hatalarını kabul eder ve bu hataların sonuçlarına karşı sorumluluk alır. Sorumluluk alma süreci, kişinin kendisiyle yüzleşmesine ve kendini geliştirmesine yardımcı olur.
2. İkinci adım, kişinin kendisini yaptığı hatalara karşı affetmesidir. Kişi, kendisini affederek kendine karşı daha olumlu bir tutum sergiler. Bu tutum, kişinin kendine olan güvenini artıracak ve pozitif bir enerjiye sahip olmasını sağlayacaktır.
3. Üçüncü adım, kişinin kendinden sonra başkalarını da affetmesidir. Kişi, başkalarına yaptığı hataları affederek olumsuz enerjiden kurtulabilir. Bu affetme süreci, kişinin içindeki öfke ve kızgınlığı azaltacak ve pozitif bir enerjiyi baki kılacaktır.
4. Dördüncü ve son adım, kişinin hayatında sürekli ve devamlı olarak pozitif bir tutum sergilemesidir. Kişi, olumlu düşüncelerle kendisini çevrelemeli ve her şey için olumlu bir tutum takınmalıdır. Bu tutum, kişinin hayatını güzelleştirirken yaşadığı çevreyi de daha yaşanabilir kılacaktır.
İnsanlar Karmaya Neden İnanırlar?
Doğu felsefesi inanışlarında şansa asla inanılmamakta ve yer verilmemektedir. Bu noktada karma felsefesi, ilahi iradeyi ve kehaneti de bünyesinde barındırmaz. Kişiler, zihinlerinde oluşan eylemler ile kendilerine bir gerçeklik yaratırlar. Ayrıca karma yasası, hayatımızın her anının kendi eylemlerimize ve bazı etkilere bağlı olduğunu ifade eder. Bu felsefeye göre başına gelen her olaydan insanın kendisi sorumludur. Doğu felsefesinde bu durum, ‘’Ne ekersen onu biçersin!’’ cümlesine benzer.
Doğu dinlerine yakın olan insanlar, kader ve karma kavramlarını birbirlerinden ayırdıkları için karma inancına sıkı sıkıya bağlıdırlar. Onlara göre dünyayı daha iyi bir yer yapmanın yolu, herkesin eylemlerine dikkat etmesidir. Kişiler, eylemlerine kolektif bir bilinçle yaklaştıklarında hem kendileri hem de toplum için iyi bir iş yapmış olurlar. Fakat kötü eylemleri hayata geçirirlerse kendilerini geri dönüşü olmayan zorluklara atabilirler. Bu nedenle karma felsefesi, şimdilerde dünya genelinde milyonlarca kişi tarafından kabul edilir.
1 Yorum
Teşekkürler